Türk savunma sanayisinin gelişimini anlatan müze
ANKARA’da Makine Kimya Endüstrisi AŞ. 13. yüzyıldan günümüze kadar Türk ordusunun kullandığı silahlar ‘İmalat-ı Harbiye Müzesi’nde sergileniyor. Osmanlı’dan günümüze kadar kullanılan silahların da yer aldığı müzede, Türk savunma sanayisinin geçmişten günümüze gelişimi de anlatılıyor.
Askeri İmalat Müzesi’nin tarihi binası, 19. yüzyılın sonlarında II. Abdülhamid tarafından süvari kışlası olarak yaptırılmıştır. Müze binası daha sonra Kurtuluş Savaşı’nın ilk dönemlerinde ordunun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla silah ve mühimmat üretim tesisi olarak kullanıldı. Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan birçok mühimmat burada üretilip cepheye sevkedildi. Burada üretilen silah ve mühimmat, Türk milletinin bağımsızlığını kazanmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük rol oynamıştır.
KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINA IŞIK TUTUYOR
20 Kasım 1922’de lokomotif bacasından çıkan kıvılcımla tamamen yanan ve kısa bir süre sonra yeniden inşa edilen bina, Cumhuriyet döneminde ordunun silah ve mühimmat ihtiyacını karşılamak için kullanılmaya devam etti. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kullandığı birçok silah ve mühimmat burada üretildi. Daha sonra silah üretimi amacıyla kullanımdan kaldırılan bina, 22 Mayıs 2013 tarihinde müze olarak hizmet vermeye başladı. Osmanlı döneminden günümüze kadar toplam 1748 silah, mühimmat ve objenin bulunduğu müzede; İmalat – Harp Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Askeri Fabrikalar dönemi ile Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu dönemindeki savaşlarda kullanılan eski silah, alet ve teçhizat, üretim tezgahları ve haberleşme araçları sergilenmektedir. Kurtuluş Savaşı’na ait 300’e yakın malzemenin sergilendiği müze, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın hangi şartlarda kazanıldığını da gözler önüne seriyor. Ayrıca MKE’nin yerli ve milli kaynaklarla ürettiği ve halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde kullanılan MPT-55, MPT-76 ve JMK Bora-12 keskin nişancı tüfeği gibi silahlar da müzede sergileniyor. Müze bu yönüyle Türk savunma sanayisinin geçmişten günümüze gelişimini de ortaya koyuyor.
‘EN ÖNEMLİ STOKLARIMIZ GAZİ KOVAN’
Müze küratörü Tuğba Öztürk Tipsin, müze binasının hem Kurtuluş Savaşı’na hem de Osmanlı dönemine tanıklık etmesi nedeniyle ülkenin hangi şartlarda kurulduğunu, nasıl bir süreçten geçtiğini net bir şekilde gösterdiğini söyledi. Müzede Kurtuluş Savaşı’nda kullanılan pek çok envanterin bulunduğunu belirten Tursun, “Envanter programımızda bunların örnekleri var. Hatta demirbaşlarımızdan biri olan ‘Gazi Kovanı’ da bir nevi iletişim aracı olarak kullanılıyordu. İnönü Muharebesi’nde siperler arasında kullanılan araç. Kovanda şehit olan askerlerimizin birçoğu haberleşme aracı olarak kullanıldı.” “Etiketleri mevcut. Bize o dönem, o dönemin silah üretimi ve hatta belki senaryonun kökeni ve eğitim düzeyi hakkında bilgi veriyor. Gazi Kovanı bizim en önemli envanterimizdir. Gazi Kovanı savaş sırasında kullanılan bir kovandır. 1921 yılında İnönü Ovası’nda bulunan bu kovan “Firma atölyeyi 8 kez ziyaret ediyor ve her seferinde farklı bir kimlik etiketiyle atölyeden ayrılıyor. Aslında her yeni kimlik etiketi, siperlerdeki askerlerin gönderildiği yeni yerde nereden geldiğine dair bilgi edinmelerine yardımcı oluyor. Bizim için son derece değerli bir envanterdir” dedi.
Müzede toplam 1748 malzemenin bulunduğunu belirten Tursun, “Müzede 13. yüzyıla ait en eski malzemeler sergileniyor. Geçmişten günümüze Mekanik Kimya Sanayii olarak üretimine katkı sağladığımız tüm eserler Sergilenecek olanlar da müzede. Burada mermilerimiz, pres makinelerimiz, üretim tezgahlarımız var.” “Ayrıca her şeyin nasıl çalıştığını açıklayan kısa filmlerimiz de var” dedi.